Senden önce ne yapardım ben, bunu hatırlamaya çalışıyorum. Hatırlamaya çalıştıkça da kocaman bir boşluğun içine yuvarlanmış gibi oluyorum. Senden önce ne yapardım ben?
Niye düşündükçe her şey bomboş ve anlamsız? Şaşırıyorum çünkü bir insanın hayatını başka bir insan birden bire nasıl bu kadar değiştirebilir ki? Sen olmadan önce anlamsız mıydı hayatım? Değildi elbette belki hayatıma seninle beraber yüklenen anlam, daha önce yaşanan her şeyi silip götürdü ne dersin?
Doymak bilmeyen bebeklerin annesini gözlediği gibi gözlüyorum bende seni. Sürekli senden gelecek bir haberi bekler durumdayım. Zamanı seninle nasıl geçireceğimi hayal eder durumdayım. Ne yaptın banabilmiyorum.Aşksa aşk , sevdaysa sevda. Daha önce de yaşadım en koyu aşkları. Ama bu başka bir şey .Hani “Aşktan da üstün “ diyeceğim, bir Türk filminin kavuşamayan iki kahramanı gibi olacağız. Bu da değil…
Senden önce nasıl mutlu olurdum ben? Neler sevindirirdi beni? Yine aynı kitapları okurdum yine aynı müzikleri dinlerdim. Ama senden sonra sanki hayatım da ilk kez müzik dinliyormuşum gibi geliyor. İlk kez bir kitabı elimden bırakmadan her satırı beynime kazıyarak okuyorum sanki…
Ansızın hayatıma girdiğin o andan öncesi yok. Daha ne olduğunu anlayamadan birden bire doldun içime. Teslimdim sana artık, yüreğimle, bedenimle, beynimle, ruhumla teslimdim. Teslim olmaya da gönüllüydüm üstelik.
Varlığınla hayatımı değiştirmene seviniyorum; ama bu beraberinde bir korkuyu da getiriyor. Senden öncesini hatırlamayan ben gidersen ne yapacağım? Ya her şey tıpkı hayatıma girişin gibi ansızın yarım kalırsa? Sanki boğazıma takılan bir lokma gibi… Şelalelerin arasında dolaşırken susuz kalmak gibi…